Haberler

News from us
19 October 2015

Mülteci işte burada! [Zaman]

||
0 Comment
|

ZEYNEP KILIÇ

20 Haziran 2015, Cumartesi

Müzisyen olarak geldiği İstanbul’da hamallık yapmak zorunda kalan Kongolu Enzo İkah, mültecilik serüveninde epeyce yol kat etti. Albüm yapan, konserlere çıkan İkah’ın hayat tarzında ise çok şey değişmedi. İlk geldiği Tarlabaşı’nda yaşamaya devam eden sanatçının hayatı belgesel oldu.

-“Ben ne doğduğum yeri seçtim ne de ailemi. İtalya’da doğdum ama Afrikalı bir anne-babanın çocuğu olarak… Ne yapayım ben de siyah çıktım işte. Bunun için neden beni suçluyorsun?” O kadar içten, o kadar samimi anlatıyor ki teninin renginin sorun olması karşısında hissettiklerini, o anda ırkçılığa ve ayrımcılığa dair dile getirilen binlerce akademik cümle gereksiz kalıyor. Tek bir cümle yetiyor şuursuzluğu göstermeye: ‘Kimse doğduğu yeri, kimse teninin rengini seçmiyor.’ Ah bir de gerçekten anlayabilsek…

‘Neden beni suçluyorsun?’ sorusunu soran kişi, yedi yıldır İstanbul’da yaşayan Kongolu müzisyen Enzo İkah. İkah bir mülteci ve İstanbul’da yaşayan yüzlerce mülteciden farkı, meşhur oluşu. Zaten İstanbul’a gelmeden önce de ülkesinde epeyce şöhret sahibiymiş kendisi. Tanımayanlar için özet geçelim: Kongolu pilot bir baba ve hostes bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş İkah. Bu kısım önemli çünkü baba ve annesinin bulunduğu uçağın politik sebeplerle düşürülmesiyle çocukken yetim kalmış. Müzisyenliği ise tarlada çalışırken sürekli şarkı söyleyen babaannesinden yadigâr. Liseyi Kongo’da okuduktan sonra üniversite için Fransa’ya giden İkah, ülkesine döndüğünde tanınmış bir müzisyen… Çünkü bestelediği şarkılar çoktan Kongolu sanatçılar tarafından seslendiriliyormuş. Ve bir gün askerleri eleştiren ‘Vahşi Asker’ adlı bir şarkı yapması hayatındaki en büyük dönüm noktası. Hapse atılan ve işkence gören fakat kaçmayı başaran İkah, Fransa niyetiyle çıktığı yolda kendisini İstanbul’da bulmuş. Cebinde sadece 20 dolar… Tarlabaşı’nda hamallıkla başlayıp Türkiye’nin ilk reggae albümünü çıkarmak, konserler, özel programlar derken burada da hatırı sayılır bir hayran kitlesine ulaşmak az şey olmasa gerek.

Sıra dışı hayatı çoktan medyanın dikkatini çekmiş İkah’ın. Son olarak ise ‘Mülteci, İşte Buradayım’ (Refugee Here I am) adlı bir belgesele konu oldu. Norveç’te yaşayan Türk yönetmen Elif Eda Tibet var kamera arkasında. Belgeselde sadece İkah’ın yaşadıkları yok. Enzo İkah özelinde ‘İstanbul’da mülteci olmaya’, reggae müziğine, ırkçılığa, Afrika’ya genel bir bakış sunulan belgeselin Salt Beyoğlu’nda gerçekleşen dünya prömiyeri vesilesiyle tanışma fırsatı bulduğumuz sanatçıya biz de birkaç soru sorduk. Yaşadıklarından öğrendiği çok şey olmalı ki derviş edasıyla cevapladı sorularımızı.

Benim oturum izni almam senin hayatında neyi değiştirir?

“Belgeselde sizi tanıyan insanlar her daim pozitif kalmanızdan bahsetmiş. Çok zor şeyler yaşamışsınız, olumlu düşünmeyi nasıl başarıyorsunuz?” diye soruyoruz kendisine. Cevabı şöyle oluyor: “Çok zor zamanlar yaşadım ama artık hep zorluklardan bahsetmek istemiyorum. Hayat benim için bir deniz. İnsanlar da balıklar gibi. Eğer su varsa hayattalar demektir. Ben de ‘hayat varsa umut var’ diye düşünüyorum. Bunu bütün mültecilere söylüyorum. Evet, çok zor zamanlar yaşadık. Geçmişimizi çaldılar ama geleceğimizi çalamazlar.” Mültecilerin karşılaştığı en büyük sıkıntıları soruyoruz İkah’a. “Mültecilerin de VIP’si var aslında.” diye cevap veriyor. “Nasıl yani?” dediğimizde, “En altta Afrikalılar var.” demekle yetiniyor. Bu arada İkah, Suriyelilerden oluşan ‘Genç Mülteciler Derneği’ne destek oluyor. Mültecilerin durumunu anlatmasını istiyoruz, yine sudan yola çıkarak cevap veriyor: “Kaynağı sınırsız bir deniz düşünün. Ve ben çok susuzum, elimde de bir bardak var. Fakat yabancı olduğum için sudan almam yasak.” Nereye bağlayacağını tahmin ediyoruz: “Halbuki benim oturum izni almam kimin hayatında neyi değiştirir ki?” Belgeselde anlattıklarını bir kere daha tekrarlıyor: “Ben hayatımda bırak uyuşturucuyu, sigara bile içmedim. İçkiyi ağzıma koymadım ama hepsini kullanıyorum. Çünkü Afrikalıyım.” Dedik ya İkah, görmüş geçirmiş biri, hikmet dolu sözleri bitmiyor: “Allah Türkiye’yi, Kongo’yu yaratmadı, bir tek dünya yarattı. Aksi halde her ülke için bir ay, bir güneş yaratırdı. Oysa ki tek bir güneş altında ısınıyoruz. O sınırları insanlar koydu. Allah katında sen ve ben farklı değiliz, kimse kimseden üstün değil.”

‘Mümkün olsa nüfusumuza geçiririz’ diyen Türk aile          

8.’si düzenlenen Documentarist Günleri kapsamında ilk kez gösterilen ‘Mülteci İşte Buradayım’, salonda yer kalmayınca ayakta izlendi. Bunda Türkiye’nin mülteci kavramıyla yeni tanışmaya başlaması kadar, İkah’ın sempatisi de etkiliydi. Belgesel severler, reggae severler, mülteciler, İkah’ın hayranları, grup arkadaşları ve dostları da vardı gelenler arasında. Bir de Enzo İkah’ın ailem dediği Şeker ailesinin üyeleri. “Mümkün olsa nüfusumuza geçiririz, o kadar çok seviyoruz İkah’ı.” diyen aile üyeleri. Çıkışta herkes İkah’ın çevresini sarmış, fotoğraf çekmek isteyenler, görüşmek için söz alanlar. Adeta mültecilerin starı o. Bizim ise kulağımızda aynı soru: “Ten rengimi seçmedim, neden beni suçluyorsun?”

|

Leave a Reply

Sınırsız Ulussuz Sürgünsüz // Rainbow
  1. Sınırsız Ulussuz Sürgünsüz // Rainbow